28 Mayıs 2012 Pazartesi

HAFTA SONLARI

Yazayım ki unutmayayım istedim. Önceki hafta sonu ve bu hafta sonu nasıl geçti, nasıl keyiflendim kayıt düşeyim buraya.

Önceki hafta sonu Cuma öğleden sonra erken çıktım işten. Cumartesi bizim meşhur grupla, brunch sırası bendeydi. Hazırlık yaptım. Güzel bir sofra kurdum arkadaşlarıma Cumartesi sabahına.

Yedik, içtik, sohbet ettik.

Ev sahibesi olarak, servis vs. işlerinden sohbete çok dahil olamadım ama yine de çok keyif aldım. 2 kızım da evdeydi. Büyüğün de kursu yoktu o gün. 2 misafir kızla beraber kızlar takımı kurdular. Büyük kuzum ablalık yaptı hepsine. Küçük kızım ise yaşı kendine yakın olan ile dalaştı durdu. Aralarındaki diyalogları yazmak lazımdı bi kenara, misal:
Benimki (2.5): şen çok yayayamaj bi çocukşun, şeni şevmiyoyum eya...
Ela(3.5): ben yaramaz diilim, sana çok kızdım, artık seni terkediyorum.
Benimki: ben de şana kıjdım, ben de şeni paykediyorum...

Sürekli oyuncak kapıştılar. Arada itiş kakış da oldu. Ben daha az müdahale ediyorum artık bu durumlara. Bu kızım da ezine modunda ne yazık ki. Ablası kadar olmasa da, maalesef genelde eziliyor. Küçük sünepelerim benim...Büyük; nihayet çenesiyle işi kotarmayı başardığı için, o kadar kasmıyorum. Ufaklık da bir yolunu bulacak elbet...

Neyse son kalan 2 arkadaşla saat 5’e kadar güzel sohbetten sonra, uykusuzluğu tavan yapmış küçük kuzuyu 1 saat de olsa uyutup ortalığı topladım. Arkasından onlar kapıdan ben bacadan modunda, inciraltına balık yemeye gittik ailecenek. Eşimin iş arkadaşı da geldi. Büyük kızla yaşıt oğulları var. Şükür şimdilik iyi anlaşıyorlar. Hava buz olduğundan içeride oturarak keyifle yedik yemeğimizi. Sonra illa ki kahveye bize gelin dedikleri için, uykusuz ve arızaya bağlama potansiyeli yüksek küçüğe rağmen, bir kahve içimi oraya gittik. Akşam yatağa sürünerek girdim yorgunluktan.

Ertesi sabah da büyük kızın sınıf kahvaltısı vardı, kalktık, haydi yallah oraya...keyifli ve hoş saatler geçirdik orada da. Gidilen mekan, yeşillik, düz ayak, masamız da çocuk parkına çok yakın olunca, kızları koyverdim çayıra. Öğleden sonra eve geldik, kendimi küçük kızla, 3 saatlik bir öğle uykusuna vermeseydim, kolay kolay toparlayamazdım sanırım.

Akşam yemeğini eşimin spesiyalitelerinden biriyle taçlandırdık ve hafta sonunu tamamladık.

Hafta içi genel olarak sorunsuz olmasına rağmen, Cuma günü mesaimin bitmesine dakikalar kala, aldığım sinir bozucu bir haber nedeniyle çok moralim bozuldu.

Neyse ki can arkadaşlarımdan biri, sabah arayıp, çok spontan biçimde gelişen oğlunun doğumgünü partisine davet etmişti. İşten çıkıp, hediye alıp, ailecek oraya gittik. Yine güzel vakit geçirdik.

Bu hafta sonu için ilk defa hiç plan yapmamıştım. Kendimi tuttum. Ben hafta sonunu günler öncesinden planlarsam rahat ediyorum. Ama bu kez yapmadım. Evde pineklemek istedim.

Cuma akşamını böyle geçirdikten sonra, Cumartesi günü hakikaten evde pinekledik bir süre. Büyük kızla babasını kursa yolladıktan sonra, küçük kızımı doyurup, birlikte öğle uykusuna yattım onunla. Terli boynunu koklaya koklaya uyudum yine. Ohhh misler gibi...Şu çocuklarımla uyuduğum öğle uykularının tadı hiçbir uykuda yok yemin ederim...

3 saate yakın uyudu kuzum. Dinlenmiş uyandık ikimiz de. Sonra abla ve baba geldiler. Yine babanın işyerinden arkadaşının daveti ile başka bir aile ile balık yemeye gittik bu kez. yine güzel sohbet, yine rakı, yine balık...ertesi gün yine başka bir can arkadaşım yazlıklarına davet etti, ama hiç gözüm almadı...

Pazar sabahı kahvaltıyı evde yaptık. Sonrasında foruma gittik dolanmaya. Aman aman, pazarları forumdan bile uzak durmak gerek. Kızlar mid mid, diye tutturunca, midpointe öğle yemeği için çıktık. Karınlarını doyurduk ve eve geldik. Yine ufaklık uykuya, ben ortalığı toplamaya. Balkonu yıkadım, hava çok güzeldi. Eşim pazara gitti. Derken komşumdan bir telefon, oğlumun doğumgününü yapıyoruz, aşağıya bahçeye inin...Tüh, habersiz olduğundan ne hediye aldık, ne birşey. Olsun siz gelin yeter, herkes aynı durumda deyince, kızları giydirdim indik aşağıya. Saat 8’e kadar takıldık. Komşularla sohbet, tıkınma derken, eşim evde yemek hazırlamış. Büyük kızın da sınavı var diye vedalaştık, çıktık evimize. Balkona sofrayı kurdum. Balkon sezonunu da açtık. Sonrasında klasik, masa toplama, ablanın ödevleri hazırlama, banyo yapma derken, çocukları yatırdık. Eşim de ufaklıkla birlikte sızdı kaldı. Ben de mutfağa girdim, büyük kızıma damla çikolatalı kurabiye pişirdim. Nasıl sevineceğini düşünerek ...

Sonra uykum kaçtı, i-pad’e dadandım. Yatağa girdiğimde saat 2’ yi gösteriyordu. Arada işyerine gergin olduğumdan sağa sola çemkirsem de genel olarak, plansız, spontan gelişen olaylarla, güzel bir hafta sonuydu.

Kayıtlara geçsin istedim...
Papatyalar, aslında benim çok şikayetçi olmadığım bu bahar havalarını temsilen gelsin...