30 Ağustos 2009 Pazar

NEDEN AĞLIYOR; NEDENNNN???

25. günümüz bugün.
Kafayı yemek üzereyiz ailecek. kızım memede olmadığı ve uyumadığı her an ağlıyor. MEmede bıraksam saatlerce kalabilir. birkaç gün önce, böyle etrafa bakındığı sakin zamanları oluyordu. şimdi o dönemler bitti. gözler açık olduğu her an ağlama da var. sadece aspiratörde sakinleşiyor. aspiratör dibinde yaşıyoruz resmen. bu da doğru mu bilmiyorum, çocuğu uyuşturuyormuşuz gibi geliyor.
ya insan karnı doyup gazı çıkınca azıcık mutlu mutlu mırıldanıp etrafa bakınmaz mı? biz bir yerde yanlış yapıyoruz ama nerede?
karnı mı aç acaba diyorum herkes gibi ben de sürekli?
sürekli memede kalmak istemesinin nedeni bu olabilir mi?
arada mama vermeyi deniyoruz, çoğu zaman alıyor, ama fazla içmiyor. ilk ay doktor verme demesine rağmen, kaşıkla almadığı için mamayı da biberonla verdik.
tracy hogg ve doktorun yapmayın dediği herşeyi yaparak şahane bir çocuk yetiştirme örneği gösteriyoruz.
sabırlı ve süt konusunda bana sürekli moral veren annem bile, kızım mama takviye yapalım mı, bu çocuk iri, doyurmak zor demeye başladı. eşim de süt konusunu takmayayım diye, emzirmeler üstüne biraz mama verelim, mama bence gazını alıyor sakinleştiriyor demeye başladı.
kayınvalidem, gitmeden önce direkt, sütün yetmiyor bence bu çocuk aç, çekiyor çekiyor birşey gelmiyor bence deyip, moralimi bozup gitmişti.
kolik ile ilgili yazıları oluyorum, meme emerken de ağlar diyor. ama bizimki memede ağlamıyor. bıraksam hep duracak.
özgür anne, okuyorsan eğer, senin ela' nın ilk aylarında yazdıklarıını okudum dün. sen de 55 dakika memede duruyor, süt mü yok, neden böyle konulu yazılar yazmışsın. ama ela' nın sakin zamanları da oluyormuş...
süt konusunda, bazen şakır şakır sütlerim akıyor, bazen akmıyor. keşke bir gösterge olsa da bilsem ama bilemiyorum.
aşırı su içmek süt üretimi baskılar diye okuyunca ona da sınır koydum. doğru mu yaptım bilemiyorum.
göğüslerden sütün akması, sütün yeterli olduğunun göstergesi midir bilemiyorum.
başka bir arkadaş da, sütün akıyorsa fazla yağlı değildir, özellikle öğleden sonra sütün iyice incelip su gibi oluyordur, çocuk doymuyordur dedi. onun sütü o kadar yağlı imiş ki akmazmış hiç. var mıdır böyle birşey bilemiyorum.
büyük kuzumda sapsarı olan sütüm, şimdi gerçekten beyaz ve kıvamsız. dediği doğru olabilir mi bilemiyorum...
hiçbirşeyi bilemiyorum. böyle zor bir bebek büyütmek gerçekten çok yorucu. uykusuzluk ve yorgunluk yüzünden diğer kızıma da vakit ayıramıyorum ve 3 hafta sonra ilkokula başlayacak kuzum. herkes ayyy tam da ilkokula başlayacağı sene kardeşi olacak, çok zor dediğğinde sinirlerime dokunuyordu ama ne doğruymuş meğer.
annem bizimle yaşıyor, yalnız kesinlikle kalamıyorum.
40' ı çıkana kadar düzelir diyorlar, inanmak istiyorum...

27 Ağustos 2009 Perşembe

DELİRMEK ÜZEREYİM

Önce not düşmek adına neler olduğunu yazmalıyım sanırım.
Küçük kuzum, kendisi için kararlaştırdığımız sezaryen tarihini bekledi. Ama saatini bekleyemedi. 6 Ağustos gecesi, sancılarım tuttu. Doğum sancısı neymiş öğrendim...Ama heyecandandır diye konduramadığım için, neredeyse evde doğuracakmışım. Gece 2.30' da artık işin ciddi olduğunu kavrayınca doktorumu aradım. Hemen hastaneye dedi. Sabaha karşı 4.30' da minik kuzu 3.940 gr ve 50 cm olarak doğdu. Planladığım hiçbirşey olmadı. Çocuk doktorumuz doğuma giremedi. ama şükür ki bebeğim sağlıklıydı. Doktorları dinlemeyerek her emzirme sonrası su verdim azıcık. Hatta birkaç damla limon bile verdim. Sarılık olmadı şükür.
Doğum hikayemi ayrıntılı yazmak isterdim, sonra unutuyorum ama vaktim yok.
Bebeğimde kolik var maalesef. bugün 21 günlük oldu ve mümkün değil ağlamalar ile başedemiyorum. Şİmdi de annemin kucağına atıp, kendimi odaya kapattım. Büyük kızım böyle değildi. Böyle olsaydı asla ikinciyi düşünemezdim zaten.
Başımdaki lohusalık depresyonunu yollamaya çalışıyorum ve kendimle çok büyük bir mücadele içerisindeyim. alt üst olan hormonlarım nedeniyle hissettiğim duyguları anlatabilmeme imkan yok. büyük kızıma karşı hissettiğim vicdan azabını anlatabilmeme imkan yok. Sürekli kendimi telkin etmeye çalışyıroum ki çabuk geçsin diye. Ama bütün bunların üstüne bebek kolik oldu. Gündüzleri mememde ise sorun yok. Değilse susmadan ağlıyor. Acaba aç mı süt mü yok diyorum, ama kilo alımı iyi gibi. Zaten sürekli emmekten memeden ayırınca lark diye fazla sütü kusuyor. o kadar çok emiyor. Ama memeden ayrıldığı anda, etinden et kopmuş gibi ağlıyor. susmuyor, susmuyor, sakinleşmiyor. aspiratörü son seviyede açıp biraz sersemletiyoruz. ama maaile mutfakta yaşayamayacağımıza göre bir çözüm olması gerek. gündüzleri asla ve asla uyumuyor. emzik almıyor, yatağına yatmıyor, arabasına yatmıyor. kucakta ayakta gezdirmek bir raddeye kadar sakinleştiriyor. memede durursa tamam ama benimki de can. sürekli memem onun ağzında yaşayamam. bir büyük kızım da var ilgi bekleyen. onu o kadar ihmal ettim ki anlatamam.
çocuk bilgisayar oyunları, televizyon ve gameboy arasında gidip geliyor. hiç vakit ayıramıyorum. vicdan azabından içim çürüyor. bazen iki arada bir derede masalını okuyorum, nasıl mutlu oluyor, nasıl seviniyor anlatamam. yine de ağzını açıp, neden geldi bu kardeşim demiyor olgun kuzum benim. mutsuzum demiyor. başka şekillerde ifade ediyor bazen, ben anlıyorum ama bebeği kabullenme konusunda benden çok daha olgun.
bense tükenmiş bir haldeyim, uykusuzum, sinirlerim bozuk. sürekli memede olmak istediği için bebeğe yeteri kadar şafkat gösteremiyorum. ilk günler içim kabarıyordu severken. sonra ne olduysa oldu, ben sapıttım. bebeğim de kolik oldu. büyük kızımı, onunla vakit geçirmeyi özlüyorum. ama gün geçtikçe hiç vakit ayıramaz hale geliyorum. gün geçtikçe düzeleceğine, düzen bozuluyor.
ağlamaları tarif edebilmem imkansız. etinden et kopuyor gibi ağlıyor. hiçbir şekilde sakinleşmiyor. ilk günler gündüz de uyuyordu ben de büyük kızımla oynayacak vakit buluyordum. şimdi o uykuları gitti. gece uykuları zaten beter. delirmek üzereyim. 40' ı çıkınca geçer mi, yoksa daha 3 ay çekecek miyiz bu çileyi?
Zaten depresyondan çıkabilmek için kendimce insanüstü bir güç sarfederken bu kolik nereden çıktı ey Allah'ım. Lütfen yardım et, lütfen, lütfen, lütfen....