20 Nisan 2009 Pazartesi

EVİM, GÜZEL EVİM

Evde ufak tefek değişiklikler yapıyorum bu aralar. Mutfağa ve yatak odasına perde aldım mesela. Yatak odasındaki stor güneşlikler, yanlardan ışık alıyordu. Bebek olunca aydınlıkla beraber uyanır dedim, kalın tafta perdeler diktirdim. Kapkaranlık oluyor çekince, tam uyku odası, ohhh misss...
Kuzunun odasındaki sallanan koltuğu bizim odaya pencere önüne aldık. Tam bir istirahat ve kitap okuma köşesi oldu. Ben tabi ilerleyen aylarda bu koltuğu emzirme köşesi olarak kullanmak niyetindeyim, kuzumda olduğu gibi. 6 sene önce bir mobilyacı vitrininde görünce, ilk tepkim, “Aaahh ne güzel emzirilir bu koltukta” olmuştu. Bel desteği var, baş desteği var, kolçaklar harika. Kuzucuk 1 aylık falandı. Sevgilim gitti alıverdi bana hemen o koltuğu. Emzirme, kuzuyu uyutma gibi işlerimizi gördü yıllarca. Son 1-2 senedir artık eski cazibesi kalmamıştı. Bu evde kuzunun odasına koyduk. Bu sefer de arkadaşları gelip beraberlerce kudururlarken birbirlerini yaralama riski doğurdu. Bizim odaya koyduk, sen sağ ben selamet...Çok memnunum ama, oturup dışarıyı seyrederek kitabımı, gazetemi okuyorum arada...
Kızımın odası komple değişti. Ranza yatak aldık şimdiden. Acele ettik aslında ama kuzu çok istedi. Tepeden inmiyor, yavru kuş gibi tünedi üst kattaki yatağa. Uykusunu alt katta uyuyor ama. Bir süre daha üstte yatamaz sanırım. Niyetim bebeği 2 yaşına kadar park yatakta yatırmak zaten. bebeğin bu ranzaya terfi edişi kimbilir ne zaman olacak...
Bembeyaz bu sefer mobilyalar, ışıl ışıl ve ferah oldu odası. Çalışma masası da var artık kuzumun. Hafta sonu ikeadan minik bir koltuk da aldık. Var olan halısı ve perdesiyle çok hoş bir odası oldu. Bazen gidip o koltukta oturup kitabımı okuyorum. Akşam güneşi vuruyor odaya, nasıl harika oluyor. Kendisi de pek memnun. Uzuuuun upuzun seneler kullanırız umarım bu mobilyaları artık...
Salona bir puf aldık ikeadan yine. Aman ne iyi etmişim meğer. L koltuğun köşesine uzanınca hemen uyuyorum. Eee diğer taraflarda da ayaklarımı uzatamıyorum. Bu çok iyi oldu. sevgiliyle ayakları çaprazlama uzatıyoruz kuzucuk uyuduktan sonra TV karşısında. Yayılıyoruz misler gibi. Aynı zamanda sehpa vazifesi de görüyor kendisi. Pek memnunum sevgili günlük.
Şimdi bir abajur hedefim var ama bir yandan da gelecek bebişin ilave maliyetlerini düşünüp kendime bir çüşş deme ihtiyacındayım. Abajursuz bu kadar yıl yaşadık, daha da yaşarız sanırsam. Zira kuzunun küçülen kıyafetleri, ayakkabıları var. Hanfendinin değişen mevsimle birlikte bir sürü yeni ihtiyacı çıkacak. Vitrinler cıvıl cıvıl, yine kendimi tutamayıp cicili bicili şeyleri dolduracağım dolaba. Harcamalara dikkat etmekte fayda var...
Hafta sonu rüyamda şu 4 ay çalıştığım iğrenç işyerinden çıkarıldığımı görüyorum. Ama eşyalarımı alamadım diye dertleniyorum. Mail atıyorum patronlara, “....bey ben yarın gelip özel eşyalarımı alsam olur mu” falan diye. Resmen içimin sıkıntısı ile uyandım. Oradan çıkarılmadım, ama gideyim diye ellerinden geleni yaptılar. Topu topu 4 ay çalıştım ama cv’me yazmayı dahi düşünmüyorum. O kadar kötü bir tecrübe idi. Benim yerime bir arkadaşlarını getirmek istediler. Ama bana da "sen git" diyemediler. Gitmem için ellerinden geleni yaptılar. Yoksayma, es geçme, by pass yapma bunların başında. Ben de gidiyorum dediğimde, siz bilirsiniz dediler. Meğer fabrikaya 1-2 haftadır yanlarında getirip götürdükleri kıtipiyoz herifi benim yerime düşünüyorlarmış. Güzel ayrıldık neyse ki, adamı benim yerime fabrika müdürü yaptılar. Fekat o da bütün gün kameralar kayıtlarını seyredip hiç bir iş yapmayarak, daha doğrusu yapamayarak, hayallerini suya düşürdü. Onunla birliktelikleri ise 2 ay sürdü.
Ben şimdiye kadar kurumsal yerlerde çalışmaya alışmışım. Bu kadar az gelişmiş insanlar, bu kadar kötü yönetilen bir yerle karşılaşmamışım. Görmediğim şeyleri gördüm burada. Misafirim geliyor mesela, adama çay söylüyorum, mutfaktaki kadın geliyor “çay yok” diyor misafirimin yanında. “nee, neden yok” diyorum “düp bitti” diyor. Ee yedek tüp? O da bitti diyor. Teyze oğulları satınalmacıyı arıyorum. Kasada para yok öğleden sonra alıcaz diyor. Bu arada misafirim, benim zavallılığıma acıyarak, tamam tamam ben de kalkacağım zaten, borcunuz olsun diyor. Arabama benzin alacağım, muhasebe 30 lira veriyor. Başka para yok maalesef diyor. Her gün karneyle alır gibi 30 liralık benzin alıyorum benzinci ile ahbap oluyoruz. Isıtma tertibatı olmadığından evden yıllardır kullanmadığım elektrikli sobamı götürüyorum kışın. Tüm bu rezillikler yetmezmiş gibi, o kadar uğraşıyor, bir şeyleri değiştirmeye çalışıyorum. Raporlar hazırlıyorum. Patrona sunuyorum. Tamam tamam bunlar zaten benim kafamda var, bakmama gerek yok diyor. İnisiyatif vermiyorlar. Karar almamız gerek, oturalım şu işleri konuşalım diyorum, vaktimiz yok hiç diyorlar. Sonra söylenince, sizden önceki fabrika müdürü de aynı şeylerden şikayet ederdi, neden hep aynı konudan bize geliniyor acaba diyorlar. Aaaa, neden acaba????
Ay aman öf, hafızamdan bile silmek istediğim şeyleri niye buraya yazdım ki şimdi? Neyse işte rüyama girmiş hasbelkader. Uyanınca, işim olduğuna, böyle bir işim olduğuna şükrettim. Allah bugünlerimizi aratmasın.

3 yorum:

yeliz dedi ki...

ay iş macerasını okuyunca gerildim valla, ucuz atlatmışsın:) biz bakıcıyla 700 e anlaştık, bir de yol vereceğiz. önceleri etrafımda 600-650 duyunca çok gelmişti. Ancak bu aralar konuştuğum insanlar iyi diyor. Belki semte göre değişiyordur:) mesela Mavişehir dolayları 800 den kapı açıyormuş, 900 bile varmış. Biz naçizane basın sitesinde oturuyoruz:)komşum 750 + sigortaya çalıştırıyor ama o 1 yıl bebekle kalacağı için kadın daha çok ev işi yapıyor. başka bir tanıdık 600 veriyor ve çok memnun ama o bayan da öğretmen, yani saatleri daha uygun. yani bakıcı biraz şans işi galiba... kimi iyisini ucuza tutuyor kimi dandik ama pahalı çalıştırıyor

Ozguranne dedi ki...

Amin... dedim. İş yerinde huzur çok önemli. O yaptıkları davranışlar da "mobbing"e giriyor. Terbiyesizliğin ahlaksızlığın ingilizcesi. Eden buluyor uzun vadede diye düşünüyorum.

Ne heyecan verici ikinci çocuk. Hevesle okuyorum sürekli.

gunebakan dedi ki...

yelizcim valla ucuz degil. ama gozden cikaricaz artik mecbur...
bizimki de sabah 8 gibi gelmeli aksam kim once gelirse o zaman cikmali. yine de cok asiri da bulmadim acikcasi. ama bir sure zam falan yapamam 700 arti yol verirsem...
hadi bakalim insallah memnun kalirsin seninkinden...
ozgurcum, mobbing nedeniyle kazanilmis davalar var biliyorsundur. aman dedigin gibi benden uzak olsunlar da...cok sukur kisa surdu bu kariyerimdeki kara delik...
bakalim iki cocuklu hayat nasil olacak ben de heyecanla bekliyorum...