14 Mayıs 2009 Perşembe

NİSAN MAYIS AYLARI, GEVŞER GÖNÜL YAYLARI

Yaz nihayet geldi...İnce montları giymek kısmet olamadı. Birden geçiverdik sıcak mevsime. Şu anda hamileliğin de etkisiyle ayaklarımın altından ateş fışkırıyor. Ofiste ayakkabıları çıkarttım oturuyorum, ne rezillik...
Dün meşhur 50 gr şeker yüklemesini yaptırdım. Sonuç tahmin ettiğim gibi yüksek. Ah salak kafa, yükleme öncesi gece niye gidip geç saatte çikolatalı pasta indirirsin mideye...Şimdi 100gr’ lık ikinci yüklemeyi yaptırmam gerek ki, yaklaşık 3 saat boyunca test yaptırdığım yerde aç bilaç beklemek anlamına geliyor bu. Üst sınır 150 iken benim değerim 164 çıkmış halbuki. Eğer o pastayı yemeseydim sınırı aşmayacaktım kesin. Ne aptalım...Şu boğazıma hakim olmayı başaramıyorum...

Dün çok yorulmakla beraber, fin fin fin gezdim, alış veriş yaptım. Kendime çok şık bir sandalet aldım. Artık tüm ayakkabıcılarda dümdüz topuksuz modellerin olduğu kısımdayım. Sandaletlerim parlak dore, tabanları mantar. Yarı gladyatör tarzı diyebiliriz...Bileğe kadar uzanan iddiali birşey değil ama pek hoş...Şunu farkediyorum, yaşlandıkça (yaş 34) süse, püse, şatafata daha düşkün oldum. Genç bir kızken, sürekli siyah, gri, füme gibi koyu tonlar giyerdim. Beyaz tenli olduğumdan, en güzel bu renkleri taşıdığımı düşünürdüm. Açık renkli birşey giysem, herkes hasta mısın diye sorardı. Yaşım ilerledikçe, kırmızı, turuncu, özellikle yeşil, mavi daha çok girer oldu gardrobuma. Ayakkabılarım bile renklendi. 20’ li yaşlardayken, 40 civarı kadınların bu cart kırmızıları, pembeleri giymesini yadırgar, gençlik elden gidiyor çığlıkları bunlar diye eleştirirdim. Kaderde tükürdüğünü yalamak da varmış.

Sonracııma, yüzüm için güneş koruyucu(dermalogica) aldım. Artık koruyucu sürmeden çıkmamak gerek buraların güneşine. Ben eczanedeyken, 11 aylık bebişi ile bir anne geldi. Kızına krem istedi. Baktım, baktım iç geçirdim...Ben kızım 11 aylıkken deli gibi çalışıyordum. Bu kızımda da öyle olacak. O ise giyinmiş şıkır şıkır, koymuş bebeğini arabasına, kimbilir nasıl keyifli bir gün geçireceklerdi...
Bir arkadaş bir anekdot aktardı geçen gün. Bir aile dostları varmış. Herkes “kızım okusun, güzel okullar bitirsin, iyi işler bulsun” diye dua ederken, bu kadın “kızım inşallah zengin bir koca bulsun, çok mutlu olsun” diye dua etmiş. Tam kadının dualarındaki gibi bir damat çıkagelmiş. Kızı şimdi tam da hayallerindeki gibi bir eli yağda, bir eli balda yaşıyormuş. Evde çifter çifter yardımcılar, yaşadığı ev süper, yurtdışında tatiller, alışverişler, yazlık evler...Bebeğini de kendi büyütüyor, bu kadar konforlu koşullarda üstelik...
Bizler için de şükür annelerimizin duaları kabul oldu, iyi okullar bitirdik, iyi işlere girdik. Ama özünde onlar tam bir tatlı hayat yaşarken, bizler it gibi çalışıyoruz. Kendime dikkat ediyorum, son dönemlerde özellikle, özlediğim, gıpta ile baktığım yaşam tarzı hep bu. Bir yandan kendimi ayıplıyorum. Kaç yıllık emeğin, ideallerin, kariyer hedeflerin ne oldu diye...Ama bir yandan da böyle yaşam öykülerine içim gidiyor. Bu ne yaman çelişkidir anlamadım. Ben yine de kızlarım için dileklerde bulunurken, daha bir dikkatli olmaya karar verdim.
Kızlarım...Ne tuhaf geliyor bu kelime, gözlerim doluyor...
Küçük kızım için ilk alışverişimi yapasım vardı ama maça yetişmek isteyen koca buna engel oldu.
27 hafta bitti ben hala birşey alamadım küçük kuzuya. Ablasından kalan 2-3 tane body falan var sadece...Artık yavaş yavaş başlamak gerek. Kızımı da almak istiyorum bu alışverişlerde yanıma, o da ortak olsun, fikir versin.
Bu arada 2 haftada hiçç kilo almamışım. İnşallah bu ay iyi gider, geçen ay aldığım 3 kiloyu dengelerim.
Şimdilik
İlk 4 ay: 3 kilo
5. ay: 2 kilo
6.ay: 3 kilo
Alarak toplamda 8 kilodayım...Yuhhh diyorum...
Herkes isim soruyor. Al işte, isim de düşünemedik daha. İkinci çocuklar böyle biraz itilmiş muamelesi görüyor galiba...Yavrucum benim. O çok şanslı ama, dünyaya harika bir ablaya sahip olarak gelecek inşallah. İsim, kıyafet kolay iş. Di mi ama???

Bugün de nedense hiç çalışasım yok hiiiç...

3 yorum:

yeliz dedi ki...

kilo konusunda iyi gidiyorsun bence, en azından orantılı. ben ilk 4 ay sadece 2 kilo alıp 5. ay tam 5 kilo almıştım!!! sonra az kilo alacağım diye canım çıkmıştı ve 15 kilo ile bitirdim. hala o 5. ay aldığım kilolarıma kızarım:)

kuzunun annesi dedi ki...

Dermalogica alarak ne iyi etmişsin , olmasın şu hamile lekeleri yüzünde . Bende ilk aylarımı yaz ayında gecirdiğimden cok dikkat etmiştim , şapka ve krem kullanmıstım . Kazasız belasız atlattım .
Bebişin kıyafetlerine gelince , alırsın daha cok var nasılolsa , hem ne alacagınıda iyi bilirsin tecrübeli olarak . Biz ilk bebek olunca heyecan yapmıstık biraz :))
Kilolar süper , gıpta ettim , afferim :))))Hiç moral bozacak bir durum yok bence . Son aylar günde yarım saat yürüyebilirsen , istediğin sekilde bitirirsin sanırım . Sevgiler

gunebakan dedi ki...

yelizcim, ilk kizimda ben de 17 kilo aldim. ama sonra emzirme doneminde pek beter olmustum. o kilolari verene kadar (22kg) gobegim catladi. bu sefer dengeli gideyim istedim, ama istahim acik yahu...
kuzunun annesi, normalde leke yoktur yuzumde ama gebelikte vucut alt ust oluyor, cildim zaten kizarik ve hassaslasti. kiyafet konusunda ilk aylarda bir body giyecegi icin, fazla panik yapmiyorum. 5-10 body, 2-3 tane de patikli pantolon ilk gunler icin yeter herhalde diyorum. kizimdan bircok sey hic giyilmeden, cogu etiketi ile kalmisti. hepsini vermistim ben...neyse saglik olsun, yine aliriz insallah...