8 Aralık 2009 Salı

BİN ATLI O GÜN AYGIRLAR GİBİ ŞENDİK

"Poğaçaya geeeeeel, sıcacık yeni çıktı fırından"



Sevgili günnnüüük...
Nasıl oldu anlamadım, ammaa hayatımda değişen hiiç bişey olmamasına rağmen, benim terellelilerin bir kısmı kayboldu. Hani bakıyorum ne değişti, ne oldu. tek değişen yaşım anasını satayım. 35te keramet mi vardı da erdim birden? Hani bebekler bazen 40’ı çıkınca mucizevi bi şekilde değişir ya, o hesap. Ben de 35’inde insan-ı kamil mi oldum nedir???

Misal eskiden, önceki günden 10cc eksik süt sağınca, “böhü sütüm bitti, çocuğum kof mama çocuğu olacak” diye dertlenir, ağlar, tosur tosur burnumdan solurdum. Şimdi bakıyorum, sağabildiğimi sağıyorum. Amaaan diyorum, buna da şükür, doymazsa kalanını mama içer. (bu arada ilk örneği süt ile alakalı bi konudan vermem, ne kadar değiştiğim konusunda şüpheler uyandırmıyor değil)

Bir başka misal eskiden çocuğun kilosuna takardım kafayı. “Ah ulan ah yine az kilo almış. Besleyemiyorum ben bu çocuğu” diye günlerce zırıldardım. Bu ay rekor kırmış, 440gr almış yavrım. Şimdiye kadarki en kötü skor. Ama ben, “amaaan anası şişman, babası şişman, zayıf olsun, canı içinde olsun” diyorum, anneannemin deyimiyle...Ama gerçekten, çocuk neşeli, gelişimi güzel, ee napayım, birkaçyüz gram eksik oluversin. Kilosunu 6 aylıkken ikiye katlamayıversin. Kilo:6340, boy 63.5cm bu arada...etiyopyalı kuzum benim...

Cuma günü küçük kuzunun doktor kontrolü vardı. Efenim kaptık yavruyu götürdük. Ben hedede hödödö sorularımla doktoru bayarken, çocuk yine cooort kaka yaptı. Ne hain evlat yahu, geçen kontrolde de aynısını yapmıştı. Kaka yapmasa, çiş de vardı bezde, kesin 100 gr daha fazla çıkacaktı en az. Eşim bir kızdı, bir kızdı. Güya o da hiç takmıyor! ya kilo konusunu. “Sen gereksiz sorularınla vakit geçirtmesen çocuk iyi kilo almış çıkacaktı” diyor. Gereksiz dediği soruların %90’ı yine sütle ilgili. Kilo alımı için, “bu ay büyük hastalık atlattı, az kilo alması gayet normal" dedi tohtur beyimiz... bu ay pek sevdim kendisini, yanaklarını sıkasım geldi. 2.ay kontrolünde nedendir bilmem gıcık olmuştum. Herhalde benim heyheylerim üstümde olduğundan böyle hissettim. Adam 7 yıldır aynı adam.


Bu arada doktor “dönüyor mu” diye sordu. Şimdi birkaç kere sırtüstünden yüzükoyuna döndü ama öyle fıttırı fıttırı seri bi şekilde dönmesi yok. Hemen olaya klasik tavrımla yaklaştım:

Ben: Doktor bey, dönmesi mi lazım? Hani dönüyor dedim ama, tesadüfen dönmüş olabilir. 1-2 kez gördüm onu da, bir daha yapmadı.
Dr.: yok yahu, tesadüf mesadüf, dönmüş ya işte.
Ben: Yani seri bi şekilde dönmesi gerekiyorsa, öyle dönemiyor, çalıştıralım mı çocuğu
Dr. :ehehehe yine buldun takacak bişey.
Ben: Olur mu, olimpiyatlara hazırlıycam ben bunu, ehi...

Bu arada, akşam eve geldik. Vatandaşı bizim yatağa sırtüstü bıraktım. Elimi yıkadım geldim, baktım hoop dönmüş!!!! Konuşmalardan alındın mı a kuzum???
Hafta sonu sürekli döndü. Ben de oyuncak buldum ya artık. Habire kuzu çevirme gibi, döndürüp döndürüp zevklendim.
Büyük kızım sırtüstünden yüzükoyuna 4.5 aylıkken dönebilmeye başlamıştı. Bu çelimsiz ya, daha erken döndü.

Sonracığıma, ek gıda serüvenimiz başladı. Sadece muhallebi verdi. Milupa sütlü pirinçli...15 gün sonra meyve başlayacağız. Cumartesi akşamı ma-aile kamera ile ilk muhallebisini yedirdik. kameraya ablası çekti. “şimdi huzurlarınızdaaaa...” diye sunum da yapmayı ihmal etmedi. Küçük kuzum, pek sevdi muhallebiyi. Yutma konusunda sandığımdan daha becerikli çıktı. İlk gün 4-5 kaşık yedirdim. 2.gün 10 kaşık civarı. Anlamadığım, kutunun üstünde 130ml suya 5 kaşık diyor. Ben 30ml ile hazırladım. Onu bile bitirtmedim. 4 aylık bebek ne kadar tüketebilir ki bir öğünde. Kaç cc hazırlamalıyım, unuttum ben 7 yıl oldu. doktora bir sorayım bunu. 5 kaşıkla hazırlanmış muhallebi bizim bıdık için çok bence. Neyse de yalana yalana, güle güle yedi muhallebiyi maşallah kırk bir kere...tabi anası aylardır tatlıları, helvaları, kompostoları götürüyor süt olsun diye. Çocuk anne sütünden alışık şekerli tatlara. Sen ye cheesecakeleri, ye tiramisuları, ye pastaları. 2 ay sonra ver kerevizi, ver brokoliyi çocuk yemeyince aaaa yemiyor nedeeeen, diye dertlen sonra...Bakalım çorba, yemek faslında neler olacak görüciiiiiz.

Bugün dünyaları içmiş bu arada. Normalde tüm gün içtiği sütü, öğleye kadar bitirmiş. Şimdiye kadar tam onun içtiği kadarı sağıyordum. Birebir gidiyorduk. Bugün gerisinde kaldım ilk defa. Ee artık miniğim büyüyor. Büyüme atağı da olabilir diye düşündüm.

Ordan burdan yazdım ama genel anlamda 4.ay kontrolumuz çok iyiydi. Doktorumuz sütümün yeterli olduğu konusunda bana telkinde bulundu. Emdikten sonra ağlarsa mama teklif edeyim mi, sütüm azalıyor nasıl arttırabilirim, şeklindeki artık bence de iç sıkan sorularıma hayır diye cevap verdi. Sen ona yeten sütü üretebiliyorsun. Muhallebiye de başla yeter dedi nokta...eşim de karşıdan sürekli kaş göz ederek konuyu kapatmamı istediğinden artık sustum. Evet baylar bayanlar. Şükürler olsun %90-95 anne sütü vererek 4 ayı tamamlattım ben bu kuzuya. Bundan sonra ek gıda serüveni de başlayacak. 2 ay daha ağırlıklı anne sütü verebilirsem ne ala. Veremezsem canım sağolsun. Alooo süt mafyası, duydun mu? Başta kayınannemm...her seferinde “aman babası da 4 ay içti, sonra bıraktı, babasına benzeyecek herhalde” dedi. Moral vermek yerine...

Herhalde ek gıdaları yiyebilecek olmasının getirdiği bir adamsendecilik bir boşvermişlik var artık üzerimde. Çocuk biberon maması içmesin ama muhallebi, meyve, çorba alsın. Böyle saplantılıyım işte. Salağım salaaak...

Cumartesi büyük kuzuyu baleye götürdüm. Dün de evde danalar gibi tepişerek oynadık. Babasına pis pis şakalar yaptık. Digitürkte kaydettiği program adlarını değiştirdik. Grey’s anatomy kaydetmiş mesela, onu “gıcık ...”, entourage’ı “kıro ...” CSI Miami’ yi “Hadi leynn” olarak değiştirdik. Kuzum gülmekten bayıldı bunu yaparken. Farkettirmeden yazma çalışması yaptırmış oldum eğlenerek, ne akıllıyım yahu...Sonra kovalamaca oynadık. Ama çıldırdı oynarken. Bu hafta sonu süt takıntılarımı artık geride bırakıp ona vakit ayırınca, nasıl mutlu oldu. son günlerde tavan yapan huysuzlukları minimuma indi.

Küçük kuzudaki bir başka gelişme, artık şirret şirret bağırmaya başladı. Ama ne bağırmak, daha doğrusu çığırmak denir böylesine. Eiiiiiii, aaaaaaa, iiiiiiiii, sevinçten mi kızgınlıktan mı yapıyor artık anlamadım. Oyuncaklara acaip ilgi duyuyor artık. Hey yavrum hey, ser oyun halısını at üzerine günleri geliyor sanırım artık sevgili günnük...

Bu arada eşim bana tamtur alacak diye nafile bi beklenti içine girmişim. (yuh ayıp ayıp, söyleme bari) ayakkabı almış çok güzel bi tane. Tamturu 60 kilonun altına düşersem alacakmış. Hem de hangisini beğenirsem...yemişim tamturunu, verilen paraya acıyorum aslında ama hoşuma da gidiyor anasını satayım. Taklitleri var ya bunların, en iyisi onlardan almak. Ben anlamam karşıdan görsem taşı gerçek mi değil mi. Du bakayım ben bi el atayım bu işe...


60 kilonun altına inemeyecek olmayı sessizce kabullenmiş gördüm kendimi bu arada....

Neyssseee işte böyle böyle geçiyor günler. Bu hafta işte psikopat hafta. Gavuristandan bir sürü misafir geliyor. Şimdi işin yoksa onlara ehm, yu nov, ay em birestfiiiding, dets vaay şeklinde durumu açıklamam ve sağım işlerimi organize etmem gerek. Elin adamı inşallah mel mel bakmaz suratıma. Bakarsa getirip odamdaki devasa pompayı adamın göğüslerine takmak suretiyle izah etmeyi düşünüyorum zira...bu hafta da bi geçse şöyle...

12 yorum:

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

hakkaten keyiflenmişsin sen.. adamlar sana sorarsa "neden kilo veremediniz günebakan hanım" diye "içimden bi insan çıktı" dersin.

gunebakan dedi ki...

valla kilo mevzusu zerrece umurumda değil hulyacııım. ilk bebede de böyleydim ben. sınırları zorladım emzirme döneminde. sonra 6 ayda 22 kilo verdim, pek bi fit oldum.
darısı bu seferin başına...

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

muhallebiyi de göz kararı yap. tuna asla 130 ml muhallebi yiyemezdi. ben de 2 kaşık+60 cc suyla hazırlardım

elfeyp dedi ki...

Aaaa!!Süpermiş bu blog yaa!!Nasıl görmedim şimdiye kadar?!
Takipteyiz, bize de bekleriz :))
Bodrum'dan sevgiler...

gunebakan dedi ki...

elfteybim gelirim şeker. saol canım.aah ah sen beni eskiden görmeliydin. 2005ten beri bu alemdeyim. 2 tane blog sildim ona buna kızdığım, gıcık olduğum, aşırı deşifre olduğum için. hayranlarım vardı bi vakit. yeni yazı yaz da okuyak diyen. ammaa şimdi bakıyorum çook eskilerde kalmış. hep bi bunalım, bi iç sıkıcı yazılar falan. bu kadar mı bayıcı olur insan. o derece yani.neyse inşallah düzelirim zamanla...

yeliz dedi ki...

günebakanım, çatlattın beni, alacağın olsun.
önce cümleten bi ohh çekelim, süt mevzusu öyle kötü filan diilmiş ben bi ara sadece mama veriyosun sanmıştım:)
sonracığıma o ayakları yirim.
daha sonracığıma o kayınannene selamlar, yedi bitiremedi seni:)
en sonracığıma... o tamturdan ben de istiyom, ilkerin alacağı yok, bıktı benden (sürekli sonra alırız diye salladım adamı) birlikte şu sahtelerinden bakalım, ben de anlamam, anlayanın da canı sağolsun. şu dönme meselesine koptum, aynı bizim doktor-yeliz diyaloğu:)
muhallebiyi ben de gözkararı yapıyorum, ve hala 1 porsiyon bitirebildiği yok, o ölçüler obezler için bence:)

kuzunun annesi dedi ki...

Oleyyy biri sahalara dönmüş :))

kuzunun annesi dedi ki...

Ve evet bizim eloş obezi bile genelde o mamaların 60 cc si ile tıkanıyor. yarı ölçü yap , ziyan olmasın . Gerekirse ilerde artırırsın .

Girno dedi ki...

oyip den gördüm yorumunuzu atladım geldim buralara, şimdi aynı sizin gibi ben başlayayım : yaş 35, biri 5 yaşında diğeri 5 aylık iki kızım vart, evet hem de kız, "kız mı, o da bişeydir" diyenlere inat, üçüncüyü yap diyenlere de :o) ben de müyendisim bu arada, artık hep okurum ben bu blogu :o) çok eğlenceliymiş :o) selaaaammmm haaa unuttum, sıkı bir oip okuyucusuyum bir de...

Ozguranne dedi ki...

Ohhh özlediğimiz yazılar bunlar. Derin bir ohhhhhhh.

k.i.s.d. dedi ki...

Lohusa cinleri gitti gayrı :) Ne hoş bir ferahlama, çok sevindim :) Ayaklar yemelik, onu bırakın kilo-boy değerleri bence gayet iyi. Pamuk gibi melek işte. daha ne:)

Sevgiler bizden...

Filiz Morkoç dedi ki...

Oh be nihayet kendinize geldiniz.. İki numaraya hamile kalınca hep sizin ilk aylarda yazdıklarınız geldi aklıma, korkudan ödüm kopuyordu.. Şimdi rahatladım biraz.. Sıkıntılar oluyor ama gelip geçiyor dimi? Çok kafaya takmamak lazım daha ikinciyi doğurmadan dimi?